Pelin Akdemir
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Yüksek Öğrenim Kurumları Sınavı (YKS) 81 il ve Lefkoşa’da yapıldı. Birinci oturum Temel Yeterlilik Testi (TYT) 17 Haziran Cumartesi, ikinci oturum Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve üçüncü oturum Yabancı Dil Testi (YDT) 18 Haziran Pazar günü tamamlandı.
TYT’ye 3 milyon 527 bin 466 aday, AYT’ye ise 2 milyon 573 bin 156 aday katıldı. TYT’de adaylara Türkçe’de 40, Sosyal Bilimlerde 20, Temel Matematikte 40 ve Fen Bilimlerinde 20 olmak üzere toplam 120 soru sorulmuş ve 165 dakika süre verilmiştir.
180 dakikalık AYT’de adaylara Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 testinde 40, Sosyal Bilimler-2 testinde 40, Matematik Testinde 40, Fen Bilimleri Testinde 40 soru sorulmuştur. . Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça olmak üzere 5 dilde gerçekleştirilen YDT’de 80 soru soruldu ve 120 dakika süre verildi.
ÖSYM’nin temel soru kitapçıklarını ve cevap anahtarlarını internet sitesinde kullanıma açmasının ardından öğretmenler soruları değerlendirdi.
‘TÜRK ÖĞRENCİLER ÖDÜL ETKİNLİĞİ OLDU’
Edebiyat öğretmeni Ali Çit, “Soruların kalitesi ve diğer derslere kalan süre ile Türkçenin belirleyici bir güç olduğunu görüyoruz. Öğrenci üzerinde baskı unsuru oldu” dedi. ÖSYM’nin sınavın Türkçe kısmını eleme olarak belirlediğini ifade eden Çit, TYT’nin ilk oturumunda Türkçe soruları şöyle değerlendirdi: “Bu sınavın en önemli özelliklerinden biri bu yıl gramer alanından iki soru olmasıydı. . ÖSYM’nin geçmişte yaptığı gibi Türkçe anlam soruları çok belirleyiciydi ve öğrencileri yorma özelliğine sahipti. Dikkat dağıtıcılar çok güçlüydü. Analitik düşünme becerilerini sorgulayan, akademik düzeye yaklaşan metinlerle 2018 yılından beri karşımıza çıkan yeni nesil sorulardan oluşan bir sınav oldu.”
Edebiyat Öğretmeni Ali Çit‘ANLAM BİLEŞİMİ ZAMAN STRESİNE YOL AÇTI’
Anlam sorularının yıpratıcı, öğrencileri ölçen ve üzerine düşündüren kaliteli sorular olduğunu belirten Ali Çit, sınavın Türkçe ve Edebiyat alanlarının profesyonelce hazırlandığını söyledi. Deprem nedeniyle edebiyatta bazı konuların müfredattan çıkarılmasına rağmen edebiyatta net öğrenci oranının önceki yıllara göre artabileceğini tahmin ediyoruz. AYT’nin 2. oturumunda ise sorular, öğrenciye günlük hayattan uzak, anlam karmaşası içeren felsefi ve bilimsel metinleri, kelime sayısını, okumayı sorgulamasını sağladı. Öğrencinin okuduğunu anlamakta metnin bağlamını belirlemesi zor olmuştur. Seçeneklerde oluşan mana karmaşası, öğrencinin net bir cevaba gitmesini engelledi. Öğrenci en az 10 soruyu iki veya üç kez okumak zorunda kaldı. Bu, zamanın yönüyle ilgili sorunlara neden oldu.”
‘MEB İLE SINAV İÇERİĞİ FARKI ÖĞRENCİYİ OKULDAN UZAKLAŞTIRIR’
İnsanların şansını belirleyen hayati bir sınavın bir yıllık sınıf çalışmasıyla olmaması gerektiğini kaydeden Edebiyat öğretmeni Ali Çit, “ÖSYM’de okuma kültürü, sanatsal bakış açısı, anlama gücü olması çok güzel. yorumlayabildiğini, kavrayabildiğini ve analiz edebildiğini ve burada ezberci öğrenme tekniklerinin kullanılamayacağını belirtir. gösterdi. Buradaki temel sorun; Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı ile işlenen ders içerikleri ve günlük hayattaki uygulamalar ile sınav ortasındaki farkın arttığını görmekteyiz. Bu durum öğrenciyi Milli Eğitimden uzaklaştırmakta ve dershanelere yakınlaştırmaktadır. Hem öğrenciler hem de veliler, lise 4. sınıfı Milli Eğitim’den kaçış olarak görüyor. Bugün 250 kişilik bir dershanenin 196 öğrencisi açık liseye gidiyor ve bir yıllık sınava hazırlanıyor.”
Matematik Öğretmeni Barış Kocaoğlu‘KEŞKE MATEMATİKTEN BAŞLAYSAM’, ŞİKAYETLER BAŞLADI’
Matematik Öğretmeni Barış Kocaoğlu da ÖSYM’nin Türkçe sorularda zaman alıcı bir strateji izlediğine dikkat çekti. Matematik sorularında zorluk olmadığını ifade eden Kocaoğlu, “Geçmiş yıllara göre problemlerin kolay olduğunu söyleyebiliriz. Piyasada ‘çok istesek en çok biz satarız’ mantığıyla hazırlanmış kitaplar var. Çocuklar gereksiz zahmetli sorular yığını içinde boşuna uğraşıyorlar. Sınavda matematik sorularını görünce ‘Keşke matematikle başlasaydım’ diye şikayet etmeye başlarlar. İkinci gün yapılan AYT sınavı için de şunu eklemekte fayda var. Deprem nedeniyle ikinci periyot bahislerinin fazla olmadığı bu bölümde süre yeterliydi.”
Yıllardır ‘Türkçe sorular çok uzun sürdü, matematiğe ayıracak vaktim olmadı’ cümlesini yıllardır duyduğunu ifade eden Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Türkçe birkaç soruda bilimsel terminoloji üzerine kafa yormaya çalıştılar. Soruyu okudunuz, anladınız ama seçeneklerin hepsi doğru gibi görünüyor. Seçenekleri okuyarak ve eleyerek zaman harcıyorsunuz ve bunu yaptığınızda soruyla tekrar yüzleşmeniz gerekiyor. Yani 40 tane Türkçe soru var ve 85 dakikanızı alıyor. Fazladan 45 dakikayı burada geçiriyorsunuz…”
YKS sonuçları 20 Temmuz’da açıklanacak.
